AİLE VE DİN

KUR'AN'DAN VE HZ.PEYGAMBERDEN AİLE İLE İLGİLİ ÖĞÜTLER
İslam dini aileye büyük önem vermiştir. Bunu Kuran’da, peygamberin uygulama ve sözlerinde açıkça görmekteyiz.
Kur'an ve hadisler bize ailenin nasıl kurulması ve korunması hususuyla, ailedeki bireylerin iletişimi ve sorumlulukları hakkında yol gösterip öğütler verir. Hısım ve akraba ziyaretlerinin önemine işaret eder.
Bir erkekle kadının evlenmesi ile aile hayatı başlar. Peygamberimiz aile kurarak, evlilik yapacak kadın ve erkeklerin eş seçerken arayacakları en önemli şartın güzel ahlaklılık şartı olduğunu beyan etmiştir (Buhari, 1086).
Elbette güzel ahlaklı insanların kurduğu yuvalar sağlam olur ve kolay kolay yıkılmaz.Peygamberimiz ailenin korunması hususunda anne ve babaları ''Hepiniz elinizin altındakilerden (sorumlu olduğunuz kimse ve şeylerden)mesulsünüz''(Buhari,484) diyerek uyarmıştır.
Ailenin korunması demek gücün yettiği ölçüde ailenin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamakla olur. Bunun için öncelikle ailenin barınma, beslenme gibi ihtiyaçları karşılanmalıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadisinde “Allah yolunda harcanan paraların sevabı en çok olanı, aile fertlerine harcanan paradır” ( Riyazüs-salihin, c1, s329) buyurmuştur.
Aile fertlerine güzel ahlaklı olmaları hususunda örnek olmalı, onları kötülüklerden uzaklaştırmak, günah ve haram olan davranışlara yönlendirmemelidir. Bu hususta Kur'an bizleri uyararak “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…”(Tahrim suresi, 6. ayet) ayetiyle kendimizin ve ailemizin kötü sayılabilecek her türlü davranıştan uzak durmamızı öğütlemektedir.
Kaynak: Milli Eğitim Web Sitesinde Yer Alan “Mesleki Açık Öğretim Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2 (Hazırlayan: İlhami SAZAK)” Ders Notlarından Derlenmiştir (Ziyaret Tarihi: 01/02/2010).
KUR'AN'DA AİLE İLE İLGİLİ AYETLER
Kur'an'da aile ile ilgili tahmini 57 ayet geçmektedir bunlardan bazıları şöyledir:
-
Nisa Suresi, 92. ayet: Bir mü'mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü'mini öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini 'hata sonucu' öldürürse, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o, mü'min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda mü'min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda ailesine bir diyet ödemek ve bir mü'min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah'tan bir tevbedir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
-
Enfal Suresi, 54. ayet: Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Onlar, Rablerinin ayetlerini yalanladılar; Biz de günahları dolayısıyla onları helak ettik. Firavun ordusunu suda boğduk. Onların tümü zulmeden kimselerdi.
-
Yusuf Suresi, 62. ayet: Yardımcılarına dedi ki: "Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. İhtimal ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri dönerler."
-
Yusuf Suresi, 88. ayet: Böylece onun (Yusuf'un) huzuruna girdikleri zaman, dediler ki: "Ey Vezir, bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu; önemi olmayan bir sermaye ile geldik. Bize artık (yine) ölçeği tam olarak ver ve bize ilave bir bağışta bulun. Şüphesiz Allah, tasaddukta bulunanlara karşılığını verir."
-
Yusuf Suresi, 93. ayet: "Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin."
-
Hicr Suresi, 59. ayet: "Ancak Lut ailesi hariçtir; biz onların tümünü muhakkak kurtaracağız."
-
Hicr Suresi, 61. ayet: Böylelikle elçiler Lut ailesine geldiklerinde,
-
Neml Suresi, 57. ayet: Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azap içinde kalanlar arasında) takdir ettik.
-
Sebe Suresi, 13. ayet: Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır.
-
Mü'min Suresi, 28. ayet: Firavun ailesinden imanını gizlemekte olan mü'min bir adam dedi ki: "Siz, benim Rabbim Allah'tır diyen bir adamı öldürüyor musunuz? Oysa o, size Rabbinizden apaçık belgelerle gelmiş bulunuyor. Buna rağmen o eğer bir yalancı ise yalanı kendi aleyhinedir; ve eğer doğru sözlü ise, (o zaman da) size va'dettiklerinin bir kısmı size isabet eder. Şüphesiz Allah, ölçüyü taşıran, çok yalan söyleyen kimseyi hidayete erdirmez."
-
Al-i İmran Suresi, 33. ayet: Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti;
-
Araf Suresi, 83. ayet: Bunun üzerine Biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı.
-
Hud Suresi, 46. ayet: Dedi ki: "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi Benden isteme. Gerçekten Ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum."
-
Hud Suresi, 81. ayet: (Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü (yola çık). Sakın, hiçbiriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara va'dolunan (azap) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?"